Homo Cellular

İnsan biyolojisi ve zihniyeti 1983’te cep telefonunun icadıyla kökten değişmeye başladı. Yanıp sönen, titreyen ve çalan bu nesne, bedenin ve beynin ayrılmaz bir parçası haline geldi. Şu anda gezegende, insan nüfusundan fazla cep telefonu kullanılıyor. Algı, sosyal etkileşim, hafıza ve düşüncenin kendisi cep telefonuna tabi oldu… Cep telefonu güvence, mekân, yönelim ve temsil anlamında eskiden sığınak kavramıyla tanımlanan olgunun yerini alıyor. İnsan sadece cep telefonunu taşımak, ona bakmak ve dokunmakla kalmıyor; çünkü insan bu cihaz olmaksızın düşünülemez hale geldi. Çoğu insan telefonunu bulamayınca, telefonu çekmeyince ya da pili bitince korkunç bir endişeye kapılıyor. Cep telefonu benlik algısının vazgeçilemez bir parçası oldu.”

Teknolojinin getirdiği birçok hastalık ve psikolojik sorunlara bir yenisi daha eklendi; Nomofobi (No Mobile Phobia) ; cep telefonundan mahrum kalma korkusu, özellikle genç nesli etkilemiştir. Elbette sosyal medyadan uzak kalma korkusu…

Homo Cellular ; İnsanın cep telefonu sebebiyle geçirdiği dramatik dönüşümdür. Piyasaya çıkan ilk cep telefonu olan 1983 tarihli Motorola DynaTAC 8000X’ten başlayarak günümüzde giderek gelişen modelleri ile cep telefonları,  “İnsanlar arasında yeni etkileşim biçimlerini, mekân işgal etme yollarını, jestleri, selfie’leri,  muazzam iletişim altyapısı ile yeni bir evrimsel dönüşüm meydana getirmiştir. Cep telefonu,  insan biyolojisi ve zihniyetinin ayrılmaz bir parçası haline gelmiş olup, aynı zamanda hayati öneme sahip bir sığınak olmuştur.

Kaynak:3.İstanbul Tasarım Bienali

Ivan-Nicholas Cisneros, Jesse L. McCormick, Iara Pimenta, Gizem Sivri, Andres Jaque